Kocakoru Ormanı Tabiat Parkı, doğa yürüyüşleri ve piknik için ideal bir alandır. Tınaztepe ve Ferzene Mağaraları, benzersiz sarkıt ve dikit oluşumlarıyla keşfe açıktır. Amblada ve Vasada Antik Kentleri, tarih meraklıları için cazip. Küpe Çukuru Yaylası, dağ turizmi sevenler içindir.
Seyyid Harun Veli Camii, tarihi ve dini önem taşır. Kuğulu Park ise huzurlu doğasıyla ziyaretçileri çeker. Kavak Jeotermal Tesisleri ve Arvana-Çatmakaya Düdenleri gibi doğal zenginlikler de keşfedilmeye değerdir.
İçindekiler
Toggle1. Kocakoru Ormanı Tabiat Parkı

Kocakoru Ormanı Tabiat Parkı, Seydişehir’in Taraşçı Mahallesi hudutları içinde yer alan ve 1998 yılında tescil edilmiş bir doğal alan olarak öne çıkmaktadır. Toplamda 329,5 hektar genişliğindeki bu park, filoristik açıdan zengin bir ekosisteme sahip olup, muhteşem manzarasıyla bölge halkının dinlenme ve eğlenme ihtiyacını karşılamak için ideal bir yerdir.
Parkta, ziyaretçilerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yağmur barınağı, çeşme, su deposu ve tuvalet gibi olanaklar bulunmaktadır. Özellikle hafta sonlarında, Seydişehir ilçesinden gelen piknik tutkunları tarafından yoğun bir şekilde kullanılan bu alan, keyifli bir piknik deneyimi sunmaktadır. Orman içerisinde yer alan Küçük Oluk, Gudal ve Hacıhasan Oluğu açıklıkları, piknik alanı olarak tercih edilmektedir.
Kocakoru Ormanı Tabiat Parkı, sadece piknik yapmakla kalmayıp, aynı zamanda doğanın tadını çıkarmak için yürüyüş yapma imkanı da sunmaktadır. Ziyaretçiler, bölgedeki doğal güzellikleri keşfederken huzurlu bir atmosferde vakit geçirebilirler. Seydişehir’e 20 km, Taraşcı Beldesi’ne ise sadece 5 km mesafede bulunan park, toprak yollarla kolayca ulaşılabilir.
2. Tınaztepe Mağarası

Tınaztepe Mağarası, Seydişehir – Antalya karayolunun 22. kilometresinde yer almakta ve gezilebilen bölümü 1.580 metredir. Mağara, tamamı yatay bir yapıya sahip olup, yalnızca son kısmında 64 metrelik bir iniş bulunur. Bu özellik, mağarayı keşfetmek isteyenler için ilginç bir deneyimdir.
Tınaztepe Mağarası, yaklaşık 230 milyon yıl süren bir oluşum süreci sonucunda şekillenmiştir. İçerisinde zengin sarkıt, dikit ve sütunlar gibi etkileyici doğal yapılar bulunur, bu da mağarayı hem bilimsel hem de görsel açıdan önemli bir cazibe destinasyonu yapmaktadır.
3. Ferzene Mağarası

Ferzene Mağarası, Seydişehir ilçesinin doğal güzelliklerinden biri olarak, Kuğulu Göl’ün güneybatısında ve ilçeye yalnızca 5 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Mağara, 346 metre uzunluğuyla ziyaretçilere çeşitli keşif imkanları ve çevresiyle doğayla iç içe bir deneyimdir.
Mağaranın giriş bölümünde yer alan oyma şekilleri, dikkatlice incelendiğinde ilginç bir estetiğe sahiptir. Bu doğal oluşumlar, mağaranın tarihsel ve jeolojik geçmişine dair ipuçları verirken, doğa severler için benzersiz bir keşif alanıdır.
4. Amblada Antik Kenti

Amblada Antik Kenti, Seydişehir’in kuzeybatısında, Kavak, Kızılca ve Yenice mahallelerinin ortasında, Asar Dağı’nda yer alan önemli bir yerleşimdir. Bu antik kent, Bergama Krallığı dönemine ait olup, özellikle Roma döneminde tıp alanında başpiskoposluk merkezi olarak kullanılmıştır.
M.Ö. 1. yüzyıldan itibaren sikke basmaya başlayan Amblada, Commodus (M.S. 176-192) ve Philippus Arabs (M.S. 244-249) dönemlerinde de bu geleneği sürdürmüştür. Antik kent, tarihi ve kültürel zenginliğiyle dikkat çekmektedir.
5. Küpe Çukuru Yaylası

Küpe Çukuru Yaylası, Seydişehir ilçesinin Taraşçı Mahallesi’nin güneydoğusunda, dağlık bir bölgede yer almaktadır. Doğal güzellikleriyle dikkat çeken bu alan, dağ turizmi için oldukça uygun bir yerdir ve doğaseverler için keşfedilmeye değer bir bölgedir.
Yaylaya ulaşmak için, Seydişehir Ağaoluk mevkiinden başlayarak yaklaşık 2 saatlik bir yürüyüş yapmak gerekmektedir. Ziyaretçiler, bu zorlu ama keyifli yürüyüş sırasında çevredeki eşsiz manzaraları keşfederek, doğanın tadını çıkarabilirler.
6. Seyyid Harun Veli Camii

Seyyid Harun Veli Camii, Seydişehir’in güney kesiminde, Seyyid Harun Velî Külliyesi içerisinde yer almaktadır. Bu tarihi cami, Seyyid Harun tarafından 1310 yılında, “İlâhi bir ilhamla bir şehir kurmak üzere buraya geldiği” dönemde inşa edilmiştir. Caminin mimarisi, dönemin estetik ve dini anlayışını yansıtan özellikler taşımaktadır.
Caminin kuzey cephesinde üç önemli kümbet bulunmaktadır. Bu kümbetlerden biri, Seyyid Harun Velî’ye aittir ve caminin kuzey cephesine bitişik konumda yer almaktadır. Diğer bir kümbet ise Halife Sultan türbesidir ve caminin kuzeydoğusuna bitişiktir. Caminin kuzey duvarına bitişik olan üçüncü kümbet ise Rüstem Bey ile Sultan Hatun’a aittir.
7. Seydişehir Güvercinlik Mağarası

Güvercinlik Mağarası, Seydişehir’e bağlı Susuz Mahallesi’nin 1.5 kilometre güneybatısında, Susuz Yaylası yolu üzerinde yer almaktadır. 1.160 metre rakımda bulunan bu mağara, doğal güzellikleri ve ilginç yapıları ile dikkat çekmektedir.
Ulaşım, stabilize bir yol üzerinden sağlanmaktadır, bu da ziyaretçilerin mağaraya rahatlıkla ulaşabilmesini mümkün kılmaktadır. Güvercinlik Mağarası’nın içinde sarkıt, dikit ve sütun oluşumları mevcuttur.
8. Adile Baysal Kültür ve Sanat Evi

Adile Baysal Kültür ve Sanat Evi, Seydişehir’in geleneksel mimarisini yansıtan önemli bir yapıdır. Bu kültür sanat evi, Seydişehir’in tarihi ve kültürel miraslarını gelecek nesillere aktarmak ve misafirlere geleneksel kültürü tanıtmak amacıyla hizmet vermektedir.
Kültür ve sanat evinde, yöresel halk giysileri, süs eşyaları ve takunya örnekleri sergilenmektedir. Seydişehirli ev hanımlarının el işleri, yöresel halı ve kilim örnekleri, dokuma tezgâhları, Osmanlı devri yayları, Osmanlı şerbet kazanları gibi birçok kültürel eser ziyaretçilerin beğenisine sunulmaktadır. Bunun yanı sıra, düğüm, kazan, sahan gibi eski mutfak eşyaları ile eski silahlar ve ev eşyaları da sergilenerek Seydişehir’in zengin kültürel geçmişine ışık tutulmaktadır.
9. Seydişehir Kuğulu Park

Seydişehir Kuğulu Park, Seydişehir ilçesi, İç Anadolu’nun Antalya’ya açılan kapısı konumunda olup çevre yolu üzerinde bulunmaktadır. Tabiatı ve iklimiyle adeta bir doğa harikası olan Kuğulu Park, özellikle yaz aylarında aynı anda binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlayabilecek kapasiteye sahiptir. Bu nedenle, gün boyu vakit geçirilebilecek bir mesire alanı olarak dikkat çekmektedir.
Toros Sıra Dağları’nın eteğinde yer alan Kuğulu Park, doğal güzellikleri ile huzurlu bir atmosfer sunmaktadır. Park içinde bulunan yapay gölet ve şelale, ziyaretçilerin dinlenip keyif alabilecekleri hoş bir ortam oluşturuyor. Doğa yürüyüşleri, piknik ve aile etkinlikleri için ideal bir mekan olan Kuğulu Park, dört mevsim boyunca sunduğu güzelliklerle Seydişehir’in turizm potansiyeline büyük katkı sağlamaktadır.
10. Vasada Antik Kenti

Vasada Antik Kenti, Beyşehir Gölü’nün güneydoğusunda ve Suğla Gölü’nün kuzeydoğusunda, Bostandere Mahallesi’nde yer almaktadır. Antik dönem kaynaklarında, Mistheia, Amblada ve İsauria antik yolu üzerinde bulunan bir Hellenistik şehir olarak gösterilmektedir.
Ünlü bir Roma-Bizans kenti olan Vasada, Seydişehir Kavak ve Kızılca köyleri arasındaki Amblada’ya ve Beyşehir’deki Mistheia’ya bağlı olan ana yollarla ulaşım imkanı sağlamaktadır. MS 2. ve 3. yüzyıllarda parlak bir döneme sahip olan bu kent, Kelkedon Konsülü’ne 451 temsilci göndermesiyle de önem kazanmıştır.
11. Sakaltutan Geçidi

Sakaltutan Geçidi, Seydişehir Beldibi’nden başlayarak tarihî kervan yolunu takip ederek Değirmenliğe kadar uzanan 22 kilometre uzunluğundaki bir güzergâhtadır. Bu muhteşem yol boyunca Beldibi, Oklukbeli, Eşek Çukuru, Madenli Yaylası, Şehit Mezarı, Bulamaç ve Süleymaniye gibi önemli mevkilerden geçilir.
Selçuklulardan itibaren kullanılan bu tarihî kervan yolu, Roma-Bizans dönemine ait Via Sebaste üzerinde yer alır. Kral Yolu olarak bilinen bu yol, Pisidia yol şebekesinin esasını teşkil eder ve Lykaonia, Isauria, Pamphylia ve Phrygia yol şebekelerine bağlanır.
12. Kavak Jeotermal Tesisleri

Kavak Jeotermal Tesisleri, 2000 yılında Seydişehir’in Kavak Mahallesi’nde kendiliğinden yeryüzüne çıkan sıcak su kaynağı ile keşfedilmiştir. Bu sıcak su kaynağı, çevresinde gölcükler oluşturarak önemli bir doğal zenginliktir.
Yapılan incelemelerde, bu kaynağın bölgenin kalkınması için büyük fırsatlar yaratacağı, istihdam, ekonomi ve turizmin gelişmesine katkı sağlayacağı düşünülmüştür.
13. Arvana-Çatmakaya Düdenleri

Arvana-Çatmakaya Düdenleri, Suğla Gölü’nün güneyinde, Toros Dağları’nın eteklerinde yer alır. Bu alan, Seydişehir’e bağlı olup, Suğla Gölü kenarındaki Suberde Höyüğü yanından geçen 26 kilometrelik bir yolla ulaşılabilir. Kış aylarında su seviyesinin artmasıyla yol kapanır; bu nedenle bölgeye ulaşmak için Maden Yolu’nu takip ederek Tınaz Tepe eteklerinden sola dönmek gerekmektedir.
Düdenler, gölün su rejimini düzenleyerek batıdaki Susuz Körfezi ile güneybatıdaki Arvana Körfezi arasında yer alır. Arvana Körfezi’nde bulunan düden, yeraltındaki mağaralarla bağlantılıdır ve çapı yaklaşık 100 metredir.
14. Fasıh Mağarası

Fasıh Mağarası, Susuz ile Çatmakaya mahalleleri arasında, Kırklar ve Kızıldağ Tepesi arasında yer alan İnboğazı’nda, Suğla Gölü’nün kıyısıyla birleştiği noktada bulunmaktadır. 1970 yılında Fransız mağaracılar tarafından araştırılan bu mağara, 15 metre derinliğe ve 50 metre uzunluğa sahiptir.
Mağara, yağışlı dönemlerde aktif olan hafif eğimli yatay bir yapıya sahiptir. Su çıkan bir özellik taşıyan Fasıh Mağarası’nın girişi, göçmeler nedeniyle büyük bloklarla kaplanmış durumdadır. Yağışlı dönemlerde Arvana Yaylası, Karakışla ve Tınaz Mağarası’ndan gelen sular, seviye farkı nedeniyle büyük basınçla mağaradan dışarı çıkmaktadır. Bu durum, mağaranın önünde ve içinde büyük kum ve çakıl depolarının oluşmasına neden olmuştur.
Suyun içeride uzun süre kalması sonucu mağaranın duvarları ve tavanı balçık bir çamurla sıvanmış durumdadır. Yaz aylarında yağış azaldığında, içeride küçük bir göl oluşmakta ve sular mağara çıkışında bir sifonla son bulmaktadır.